The number of living languages is frequently debated and estimates have varied from five thousand to eight thousand.
- Yaşayan dil sayısı sıkça tartışma konusu olur ve tahmini sayı beş bin ile sekiz bin arasında değişegelmiştir.
It scares me that we have frequently had earthquakes lately.
- Son zamanlarda sıkça depremler yaşamamız beni korkutuyor.
I see him singing, but this isn't often.
- Onu şarkı söylerken görüyorum ama bu sıkça değil.
Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.
- Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir.
We often hear about an energy crisis these days.
- Bugünlerde sıkça bir enerji krizinden bahsediliyor.
I see him singing, but this isn't often.
- Onu şarkı söylerken görüyorum ama bu sıkça değil.