sürüklenme

listen to the pronunciation of sürüklenme
التركية - الإنجليزية
scud
being dragged along
drift
(Askeri) scour
(Denizbilim) upwelling
driftage
entrainment
sürüklenme açısı
drift angle
sürüklenme bölgesi
drift space
sürüklenme hatası
drift error
sürüklenme hızı
drift velocity
sürüklenme mesafesi
driftage
sürüklenme telafili paralelogram şekli
(Askeri) drift compensated parallelogram pattern
sürüklenme transistoru
drift transistor
sürüklenmek
drag
genetik sürüklenme
(Pisikoloji, Ruhbilim) genetic drift
sürükle
(Bilgisayar) nudge
sürüklenmek
dragged
sürükle
{f} lug

Tom lugged his suitcase up the stairs. - Tom merdivenlerden yukarı bavulunu sürükledi.

They lugged the refrigerator up the stairs. - Buzdolabını merdivenlerden yukarı sürüklediler.

sürükle
drag

Tom dragged himself out of bed. - Tom kendini yatağın dışına sürükledi.

I'm sorry for dragging you out of bed so early in the morning. - Sabahleyin seni bu kadar erken yataktan dışarıya sürüklediğim için üzgünüm.

sürüklenmek
waft
sürüklenmek
drift
sürüklenmek
scud
sürüklenmek
get drag
asgari sapma (sürüklenme) hatası
(Askeri) minimum drift error
azami sapma (sürüklenme) hatası
(Askeri) maximum drift error
düzenli sürüklenme
(Çevre) steady creep
hava-uzay sürüklenme hatası
(Askeri) aerospace drift error
parazit sürüklenme
parasite drag
rüzgârla sürüklenme
scud
sürüklenmek
ride
sürüklenmek
drag on
sürüklenmek
wash off
sürüklenmek
(for something) to drag on, go on for an indefinite length of time
sürüklenmek
trail
sürüklenmek
to be dragged; to drift
sürüklenmek
be led to
sürüklenmek
take tow
sürüklenmek
slide into
sürüklenmek
to be dragged
sürüklenmek
to drag oneself (along the ground)
sürüklenmek
lug
sürüklenmek
be dragged along
sürüklenmek
wash away
sürüklenmek
drive
tek sapma (sürüklenme) hatası
(Askeri) individual drift error
toplam sapma (sürüklenme) hatası
(Askeri) total drift error
sürüklenme
المفضلات