The spokesman explained the contents of the treaty to the press.
- Sözcü, anlaşmanın içeriğini basına açıkladı.
The spokesman confirmed that the report was true.
- Sözcü raporun doğru olduğunu onayladı.
Some German words are extremely difficult to pronounce for an English speaker, for example: Streichholzschächtelchen.
- Bazı Almanca sözcükleri telaffuz etmek, İngilizce konuşan biri için son derece zordur örn. Streichholzschächtelchen
The speaker's comments were highly offensive.
- Sözcünün yorumları oldukça rahatsız ediciydi.