söylediklerine

listen to the pronunciation of söylediklerine
التركية - الإنجليزية
say what
What did you say?; Huh?; expresses incredulity
söyle
{f} said

What he said is true. - Onun söylediği doğru.

You didn't do a very good job, I said. - Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.

söyle
spit it out !
söyle
told

Don't forget what I told you. - Sana söylediklerimi unutma.

He told me that his father was dead. - O bana babasının öldüğünü söyledi.

söyle
told to
söyle
say

I've got nothing to say to him. - Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.

Please say it in English. - Lütfen onu İngilizce olarak söyle.

söyle
confide

I'm confident that Tom will do what he says he'll do. - Tom'un yapacağını söylediği şeyi yapacağına eminim.

He hasn't said anything publicly, but in confidence he told me he's getting married. - O bana alenen bir şey söylemedi ama sır olarak o bana evleneceğini söyledi.

söyle
tell

Could you please tell me why you love her? - Onu neden sevdiğini lütfen bana söyler misin?

Can you please tell me what time the train leaves? - Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?

söyle
{f} saying

He received a telegram saying that his mother had died. - O, annesinin öldüğünü söyleyen bir telgraf aldı.

He began by saying that he would not speak very long. - O, çok uzun konuşmayacağını söyleyerek başladı.

söyle
dictate
söyle
mouth

Tom told his son not to speak with his mouth full. - Tom oğluna ağzı doluyken konuşmamasını söyledi.

Tom opened his mouth to say something, but Mary interrupted him. - Tom bir şey söylemek için ağzını açtı ama Mary sözünü kesti.

söyle
apprise
söyle
told#to
söyle
spit it out
söyle
toldto
söylediklerine
المفضلات