Kırsalda birçok ağaç vardır.
- The countryside has many trees.
Tom ve Mary kırlarda uzun bir yürüyüş yaptılar.
- Tom and Mary took a long walk through the countryside.
Yarın arabamla kırsal bölgeye gidiyorum.
- Tomorrow I am going to the countryside by my car.
Kırsal bölgedeki yürüyüşte yorgun hissettiği için, o şekerleme yaptı.
- Feeling tired from walking in the countryside, he took a nap.
Savaş sırasında, onlar kırsal kesimde yaşadılar.
- During the war, they lived in the countryside.
Gelecekte kırsal kesimi ziyaret etmemiz gerekir.
- We should visit the countryside in the future.