ruhsatlar

listen to the pronunciation of ruhsatlar
التركية - الإنجليزية
licenses
A term that is used to represent the first purchase of a software product The license rights are usually specific to a specific commercial release of the intellectual property The license is usually created through a royalty payment and typically the license has no expiry date but the shelf life of a software product can be impacted by the technical environment
plural of license
For the complete and legal set of definitions, please refer to the Oracle License & Services Agreement
(See franchises ) (See (p 352))
Third person singular, present tense of to license
ruhsat
license

You're not supposed to go hunting without a license. - Ruhsatın olmadan ava gitmemelisin.

You aren't supposed to go fishing without a license. - Ruhsatın olmadan balık tutmaya gitmemelisin.

ruhsat
permit

I have a permit for this gun. - Bu silah için bir ruhsatım var.

ruhsat
warrant
ruhsat
concession
ruhsat
{i} permission
ruhsat
(Otomotiv) registration

Tom opened the glove compartment and took out his registration. - Tom torpido gözünü açtı ve ruhsatını çıkardı.

Could you show me your license and registration, please? - Lütfen, bana ehliyetinizi ve ruhsatınızı gösterir misin?

ruhsat
(Kanun) liberty
ruhsat
letters patent
ruhsat
(Hukuk) licence

I've got a provisional licence. - Ben geçici bir ruhsat aldım.

ruhsat
(Kanun) letter patent
ruhsat
letter
ruhsat
official permission
ruhsat
royalty
ruhsat
government license
ruhsat
pass
ruhsat
certificate
ruhsat
logbook
ruhsat
(written) permit or license
ruhsat
certification
ruhsat
permission, licence, license
ruhsat
licence [Brit.]
ruhsat
authorization
ruhsat
imprimatur
ruhsat
leave
ruhsat
concessionairy
ruhsat
permission, authorization (given, in most cases, by a government authority)
التركية - التركية

تعريف ruhsatlar في التركية التركية القاموس.

RUHSAT
(Osmanlı Dönemi) Kolaylık
RUHSAT
(Osmanlı Dönemi) Genişlik
RUHSAT
(Osmanlı Dönemi) Fık: Kulların özürlerine mebni, kendilerine bir suhulet ve müsaade olmak üzere, ikinci derecede meşru' kılınan şeydir. Sefer halinde Ramazan-ı Şerif orucunun tutulmaması gibi. Vuku' bulan ikraha mebni, birisinin malını itlaf etmek de bu kabildendir ki, bu halde bu itlaf hakkında bir ruhsat-ı şer'iyye bulunmuş olur. Bir hâdisede, azîmet ile ruhsat içtima' edince, azîmet tarikını iltizam etmek, bir takva nişanesi sayılır. (Bak: Azîmet)
RUHSAT
(Osmanlı Dönemi) (C.: Ruhas-Ruhsat) İzin, müsaade
RUHSÂT
(Osmanlı Dönemi) (Ruhsat. C.) Ruhsatlar, müsaadeler, izinler
ruhsat
İzin, müsaade
ruhsat
İzin belgesi, ruhsatname
ruhsat
İzin, müsaade. İzin belgesi, ruhsatname: "Belediye doktoru tarafından tasdik edilerek gömülmesine ruhsat verilir."- H. R. Gürpınar
ruhsatlar
المفضلات