After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
- İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
We feel Tom needs some spiritual guidance.
- Biz Tom'un biraz ruhsal rehberliğe ihtiyacı olduğunu hissediyoruz.
The boy's problems are physical, not mental.
- Çocuğun problemleri fiziksel, ruhsal değil.
The emigrants have endured physical and mental pain.
- Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar.
His illness was mainly psychological.
- Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
His illness was mainly psychological.
- Onun hastalığı aslında ruhsaldı.