I have an important role.
- Önemli bir rolüm var.
This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
- Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
Tom acted the part of a sailor.
- Tom bir denizci rolü oynadı.
I am sure you will take an active role in your new position.
- Ben, yeni görevinde aktif bir rol alacağından eminim.
Tom acted the part of a sailor.
- Tom bir denizci rolü oynadı.
I have an important part.
- Önemli bir rolüm var.
When we think of the traditional roles of men and women in society, we think of husbands supporting the family, and wives taking care of the house and children.
- Ne zaman kadın ve erkeklerin geleneksel rollerini düşünsek, ailesine destek olan kocalar ve de aile ve çocuklarına bakan karılar aklımıza gelir.
Everyone claims that it's harder to play comic roles than others, but that's not true at all. Doing a good job is always difficult, in any area.
- Herkes komik roller oynamanın diğerlerinden daha zor olduğunu iddia ediyor fakat bu hiç doğru değil. Herhangi bir alanda, iyi bir iş yapmak her zaman zordur.
Fol-de-rol and fiddle dee dee and fiddley faddley foddle. All the wishes in the world are poppycock and twaddle. -- lyrics to Richard Rogers' Cinderella.
I learned a lot from watching, but the part that I should have studied harder was the roller. The names of the writers went on for ever.
Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.
- The road roller is levelling the street.
Yol silindiri gürültülü.
- The road roller is noisy.
Yol silindiri gürültülü.
- The road roller is noisy.
Yol silindiri caddeyi düzleştiriyor.
- The road roller is levelling the street.
Hangisinden daha çok hoşlanıyorsun, buz pateni mi yoksa tekerlekli paten mi?
- Which do you enjoy more, ice skating or roller skating?
Kaykayların genellikle tekerlekli patenlerden daha ucuz olduklarını düşünüyorum.
- I think skateboards are usually cheaper than rollerblades.