الإنجليزية - التركية
تعريف robbery at gunpoint في الإنجليزية التركية القاموس.
- heist
- silahlı soygun
- armed robbery
- silahlı soygun
Tom silahlı soygun için yargılandı.
-Tom stood trial for armed robbery.
Tom silahlı soygun ile suçlandı.
-Tom was charged with armed robbery.
- heist
- soygun
Soygun ustalıkla planlandı.
-The heist was expertly planned.
Polis soygunun profesyonellerin işi olduğunu ortaya çıkardı.
-Police revealed that the heist was the work of professionals.
- heist
- aşırmak
- armed robbery
- silâhlı soygun
Tom silahlı soygun için yargılandı.
-Tom stood trial for armed robbery.
Tom, silahlı soygundan dolayı suçlu olduğunu itiraf etti.
-Tom pleaded guilty to armed robbery.
- heist
- {f} hırsızlık yapmak
- heist
- yürütmek
- heist
- {f} çalmak
- heist
- {i} hırsızlık
- heist
- {f} soymak
- heist
- argo aşırmak
- heist
- {f} soygun yapmak
- holdup
- durdurma
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف robbery at gunpoint في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- armed robbery
- holdup
- stickup
- heist
- A robbery at gunpoint
- stickup
المصطلحات ذات الصلة
robbery at gunpoint
الواصلة
rob·be·ry at gun·pointالتركية النطق
räbıri ät gʌnpoyntالنطق
/ˈräbərē ˈat ˈgənˌpoint/ /ˈrɑːbɜriː ˈæt ˈɡʌnˌpɔɪnt/
Resimler
المفضلات