تعريف retired في الإنجليزية التركية القاموس.
- emekli
Onun bir iş yok. O emeklidir.
- He doesn't have a job. He's retired.
Bay Johnson kazandığı paradan dolayı, emekli olduğunda etrafa para saçabilecekti.
- With the money Mr Johnson had saved, he would be able to live high on the hog when he retired.
- {f} emekli ol
John emekli olduğunda, oğlu onun işini devraldı.
- When John retired, his son took over his business.
Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.
- My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university.
- münzevi
- emekli ol/çekil
- {s} ıssız
- {s} gözden uzak
- {s} uzaklarda
- (Askeri) EMEKLİ: Bu terim, daha çok (retired person) veya (retired officer) şeklinde kullanılır
- kuytu/emekli
- {s} kuytu
- tekaüt
- {s} bir köşeye çekilmiş
- {s} inzivaya çekilmiş
- emeklisi
- retire
- {f} emekli olmak
Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.
- My wife and I are preparing to retire.
Asla emekli olmak istemiyorum.
- I never want to retire.
- retired employee
- tekaüt
- retired pay
- maaşı
- retired person
- emekli
- retired petty officer
- emekli astsubay
- retired to
- emekli
- retired list
- (Askeri) EMEKLİ LİSTESİ: Yaş, sakatlık veya başka sebeplerle, bir askeri kuvvetteki faal görevden ayrılan ve emeklilik maaşı olan subaylar ve erat listesi
- retired military personnel
- emekli askeri personel
- retired pay
- emekli maaşı
- retired reserve
- (Askeri) ÜÇÜNCÜ DERECEDE HAZIR İHTİYAT: Kanun ve yönetmeliklere uygun olarak isimleri, ilgili makam tarafından Üçüncü Derecede Hazır İhtiyat listesine sokulmuş kimseler. Bunlar arasında özel bir niteliğe sahip olanlar, savaşta veya kongre tarafından ilan edilecek bir olağanüstü durumda ya da kanunun başka şekilde yetki verdiği hallerde ve ancak, sahip oldukları nitelikte yeteri kadar personelin Birinci Derecedeki Hazır İhtiyat veya faal durumdaki İkinci Derecedeki Hazır İhtiyat'lar içinde mevcut bulunmadığına K. K. K. tarafından karar verildiği taktirde, mecburi faal göreve alınabilirler. Ayrıca, bak. "ready reserve" ve "standby reserve"
- retired soldier
- emekli asker
- retired soldier
- asker emeklisi
- retired teacher
- öğretmen emeklisi
- retired worker
- işçi emeklisi
- be retired
- emekli olmak
- retire
- {f} emekliye ayırmak
- retire
- tekaüt olmak
- retire
- {f} çekilmek
- retire
- tekaüt etmek
- retire
- gitmek
- retire
- yatmaya gitmek
- retire
- bir köşeye çekilmek
- retire
- geri çekilmek
- retire
- emekliye sevketmek
- retire
- emekliye ayrılmak
- retire
- emekli ol
Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.
- People rarely come to see you once you are retired.
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
- Retire
- çekilin
- semi retired
- yarı emekli
- be retired
- emekli/tekaüt olmak
- retire
- {f} yatağa yatmak
- retire
- (Askeri) GERİ ÇEKİLMEK: Bir mevziden, plana göre ve düşman baskısı olmaksızın, geri çekilmek. Bu terim, ABD' de yalnız dost birlikler için kullanılır
- retire
- kendi odasına çekilmek
- retire
- vurucu
- retire
- {f} ayrılmak (iş)
- retire
- {f} geri çekmek
- retire
- {f} uyumaya gitmek
- retire
- yatmaya gitmek emekliye ayrılmak
- retire
- geri çekmek tedavülden çıkararak karşılığını ödemek gümrükten çekmek emekliye ayırarak hizmetten el çektirmek
- retire
- {f} tedavülden kaldırmak
- retire
- {f} uzaklaşmak
- retire
- {f} ödemek (senet)
- retire
- {f} emekli etmek
- retire
- {f} inzivaya çekilmek
- temporary disability retired list
- (Askeri) GEÇİCİ MALULİYET EMEKLİ LİSTESİ: Derecesi hakkında tam bir karara varılmamış devamlı maluliyetle faal hizmetten çıkarılan ve 18 aydan az veya çok fasılalarla periyodik tıbbi muayeneye tabi tutulmaları gereken, daha önce listeden çıkarılmadıkları takdirde 5 yıllık bir süre emekli maaşı alma hakkına sahip olan subay ve erat sınıfına mensup kimseler listesidir