residential area around a major city; environs

listen to the pronunciation of residential area around a major city; environs
الإنجليزية - التركية

تعريف residential area around a major city; environs في الإنجليزية التركية القاموس.

suburbs
varoşlar

Tom varoşlarda yaşıyor. - Tom lives in the suburbs.

Tom ve Mary varoşlarda bir ev satın aldı. - Tom and Mary bought a house in the suburbs.

suburbs
varoş

Savigny-sur-Orge'de yaşıyorum, Paris varoşlarında küçük bir kasaba. - I live in Savigny-sur-Orge, a small town in the Paris suburbs.

Sanırım varoşlara taşınmamın zamanıdır. - I think it's time for me to move to the suburbs.

suburbs
(Ticaret) banliyö

Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır. - The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs.

Onun evi banliyölerde. - Her home is in the suburbs.

suburbs
banliyöler

Banliyölerde birçok yeni emlak inşa ediliyor. - Many new properties are being built in the suburbs.

Biz banliyölerde yaşıyoruz. - We live in the suburbs.

الإنجليزية - الإنجليزية
{i} suburbs
residential area around a major city; environs
المفضلات