Acı çekiyor gibi görünüyorsun.
- You look like you're in pain.
Neyiniz var, Jane? İyi hissetmiyor gibi görünüyorsunuz.
- What's the matter, Jane? You look like you aren't feeling well.
Şu ikizler bezelyedeki iki tane gibi benziyorlar.
- Those twins look like two peas in a pod.
Arkadaşım 18'indeymiş gibi göstermek için kimliğinde oynama yaptı.
- My friend doctored his ID to make it look like he was 18.
Ona benzemek istiyorum.
- I want to look like him.
Tom bir turiste benzemek istemiyordu.
- Tom didn't want to look like a tourist.