I like the bright colours.
- Parlak renkleri severim.
All the colours of the rainbow are black.
- Gökkuşağının bütün renkleri siyahtır.
We have the extra-large size, but not in that color.
- Büyük bedenimiz var, ama o renk mevcut değil.
The rainbow has seven colors.
- Gökkuşağı yedi renklidir.
How many colors do you see in the rainbow?
- Gök kuşağında kaç tane renk görüyorsun?
The hill glows with autumnal colors.
- Tepe sonbahar renkleri ile parlıyor.
What color do you want to dye your hair?
- Saçını boyamak için ne renk istersin?
I wouldn't have dyed my hair that color.
- Ben saçımı o renk boyatmazdım.
Some people are color blind; they cannot tell one color from another.
- Bazı insanlar renk körüdür; onlar bir rengi diğerinden ayıramaz.
I'm colour-blind because my grandfather was as well.
- Ben renk körüyüm çünkü dedem de öyleydi.
Everyone asks me what it's like to be colour-blind.
- Herkes bana renk körü olmanın nasıl bir şey olduğunu soruyor.
She likes to wear dark colours.
- Koyu renk giymeyi sever.