remaining; stopping, halting

listen to the pronunciation of remaining; stopping, halting
الإنجليزية - التركية

تعريف remaining; stopping, halting في الإنجليزية التركية القاموس.

staying
{f} kal

Kentaro, arkadaşıyla Kyoto'da kalıyor. - Kentaro is staying with his friend in Kyoto.

Şu an amcamın evinde kalıyorum. - I'm now staying at my uncle's.

staying
kalarak

Ucuz bir otelde kalarak seyahat giderlerini tasarruf etti. - I saved on travelling expenses by staying at a cheap hotel.

staying
{i} kalma

Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da kalmaya niyeti yok. - Tom has no intention of staying in Boston for the rest of his life.

Şimdi çalışmalıyım ama Tatoeba'da kalmayı tercih ediyorum. - I should study now, but I prefer staying on Tatoeba.

staying
{i} oturma
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} staying
remaining; stopping, halting
المفضلات