remaining unchanged or invariable, as a quantity, force, law, etc

listen to the pronunciation of remaining unchanged or invariable, as a quantity, force, law, etc
الإنجليزية - التركية

تعريف remaining unchanged or invariable, as a quantity, force, law, etc في الإنجليزية التركية القاموس.

constant
değişmez
constant
{s} sabit

Gezegendeki su miktarı sabit kalır. - The amount of water in the planet remains constant.

x bir reel sayı olmak üzere, x² + kx - 3k > 0 eşitsizliğinde k sabitinin alabileceği değer aralığını bulunuz. - Determine the range of values of the constant k to which the quadratic inequality x² + kx - 3k > 0 holds for any real value of x.

constant
{s} daimi

Evi terk ettiğinden beri hayat onun için daimi bir mücadele haline geldi. - Life seems to have been a constant struggle for her ever since she left home.

Bu dünyada daimi tek şey değişimdir. - The only thing constant in this world is change.

constant
{s} sürekli

O çocuğun sürekli çığlığı saçlarımı ağarttı. - That child's constant screaming gives me gray hairs.

Bu dünyada değişkenlikten başka sürekli bir şey yoktur. - There is nothing in this world constant, but inconstancy.

constant
sabit olan şey
constant
kararlı
constant
aralıksız
constant
sabit katsayı
constant
değişmez katsayı
constant
hakikatli
constant
sebatkâr
constant
direşimli
constant
constantly daima
constant
{s} sadık
constant
(sıfat) daimi, sabit, değişmez, sürekli; ısrarlı, sebatlı, sadık, vefalı; durağan
constant
{s} sebatlı
constant
{s} vefalı
constant
{s} sürekli, devamlı
الإنجليزية - الإنجليزية
constant
remaining unchanged or invariable, as a quantity, force, law, etc
المفضلات