Para kazanmak onun dinidir.
- Making money is his religion.
O Japon diniyle ilgili iyi bir bilgiye sahiptir.
- He has a good knowledge of Japanese religion.
Batıl inanç güçsüz akılların dinidir.
- Superstition is the religion of feeble minds.
İki bölge dinde ve kültürde farklıdır.
- The two regions differ in religion and culture.
İki ülke dinde ve kültürde farklıdır.
- The two countries differ in religion and culture.
Bu gerçek bir din değil. Bu bir tarikat.
- It's not a genuine religion. It's a cult.
Bir dinle bir tarikat arasındaki fark nedir?
- What's the difference between a religion and a cult?
Benim bir dinim yok ve ben herhangi bir tanrıyı takip etmiyorum.
- I don't have a religion and I don't follow any god.
Bir dinle bir tarikat arasındaki fark nedir?
- What's the difference between a religion and a cult?
Onların dinlerini göz önünde bulundurmalısın.
- You should think of their religions.
Pek çok dinler ölümden sonra hayat vadediyor.
- Very many religions promise life after death.
Christianity is a world religion consisting of Roman Catholics, Eastern Orthodoxy, and Protestants.
... They are my religion. ...
... mr dominic religion in turkey ...