Polis rehineleri emniyete götürdü.
- The police took the hostages to safety.
Kaza geçirme ihtimaline karşın biz her zaman bir emniyet kemeri takmak zorundaydık.
- We always had to put on a safety belt in case we had an accident.
Onlar güvenle yüzmeye çalıştı.
- They tried to swim to safety.
Tom, Mary'nin güvenliği hakkında endişelendi.
- Tom became concerned about Mary's safety.
Tom gerçekten koruyucu gözlük takmalıdır.
- Tom should really wear safety glasses.
Tom neden koruyucu gözlük takmıyor?
- Why is Tom never wearing safety goggles?
Güvenlik en önemli şeydir.
- Safety is what matters most.
Güvenlik için kadın, değerli şeylerini bankada sakladı.
- She kept her valuables in the bank for safety.
Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin?
- Could you explain all the safety features to me once again?