relating to nuclei, especially atomic or cellular ones

listen to the pronunciation of relating to nuclei, especially atomic or cellular ones
الإنجليزية - التركية

تعريف relating to nuclei, especially atomic or cellular ones في الإنجليزية التركية القاموس.

nuclear
{s} nükleer

Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil. - Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.

Kriz 1968 Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına yol açtı. - The crisis led to the 1968 Nuclear Non-Proliferation Treaty.

nuclear
{s} atom

Japonya, atom bombalarıyla vurulan tek ülkedir. - Japan is the only nation to have been hit by nuclear bombs.

nuclear
çekirdeksel
nuclear
(isim)kleer başlıklı füze, atom bombası olan ülke
nuclear
atom bombası olan ülke
nuclear
nuclear reaction nükleer reaksiyon
nuclear
nuclear family çekirdek aile
nuclear
nükleer başlıklı füze
nuclear
nuclear physics nükleer fizik
nuclear
(Tıp) Nüveye (çekirdeğe) ait
nuclear
(Tıp) Çekirdeğe benzeyen
الإنجليزية - الإنجليزية
nuclear
relating to nuclei, especially atomic or cellular ones
المفضلات