rejimler

listen to the pronunciation of rejimler
التركية - الإنجليزية
regimes

Oppressive regimes don't live forever. - Baskıcı rejimler sonsuza dek yaşamaz.

This is one of the world's most opaque regimes. - Bu, dünyanın en opak rejimlerinden biridir.

plural of regime
rejim
regimen

I am adhering to a strict diet regimen. - Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.

rejim
regime

In which direction will Syria develop after the regime change? - Suriye rejim değişikliğinden sonra hangi yönde gelişecek?

This is one of the world's most opaque regimes. - Bu, dünyanın en opak rejimlerinden biridir.

rejim
diet

Do you want to go on a diet with me? - Benimle bir rejime başlamak ister misin?

You must go on a diet because you are too fat. - Çok şişman olduğun için bir rejime başlamalısın.

rejim
{i} government
rejim
regime, government; diet, regimen
rejim
slimdown
rejim
reducing diet
rejim
(a machine's) manner of functioning, operation
rejim
meteorology regime
rejim
regime, system of government
rejim
regime (of a river)
rejim
med. diet, regimen
rejim
fasting cure
siyasal rejimler
(Hukuk) political regimes
التركية - التركية

تعريف rejimler في التركية التركية القاموس.

REJİM
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir devletin sevk ve idare usulü, yolu
REJİM
(Osmanlı Dönemi) Tıb: Hastanın tedavisinde tatbik edilen gıdalandırma yolu. Perhiz
rejim
Yönetme, düzenleme biçimi, düzen: "Hiç kimse Türkiye'de normal, sürekli ve dengeli bir basın rejimi yaşamış olduğunu iddia edemez."- B. Felek
rejim
Bir devletin yönetim biçimi
rejim
Perhiz, diyet: "Sıkı bir rejim takip etmelidir."- R. H. Karay
rejim
Perhiz
rejim
Yönetme, düzenleme biçimi, düzen
rejim
Akarsu debisinin yıl boyunca gösterdiği değişikliklerin tümü
rejim
Bir devletin yönetim biçimi: "Birinci Dünya Harbi'nden beri dünyanın temellerini sarsan totaliter rejimlerin hiçbiri lehinde beyanatta bulunmuş değildir."- H. E. Adıvar
rejim
Perhiz, diyet
rejimler
المفضلات