Ben bu iddiayı reddetmek istemiyorum.
- I do not want to reject this claim.
Cahilliğin en yüksek formu, hakkında hiçbir şey bilmediği bir şeyi reddetmektir.
- The highest form of ignorance is to reject something you know nothing about.
Patron yeni proje için bütçeyi reddetti.
- My boss rejected the budget for the new project.
O benim önerimi reddetti.
- She rejected my proposal.
O onlara onu geri çevirtti.
- He got them to reject it.
Tom bu teklifi geri çevirdi.
- Tom rejected this proposal.
... and disable those networks in Syria will support the opposition that rejects ...