They refused to release the hostages.
- Rehineleri serbest bırakmayı reddettiler.
The terrorists released the hostages.
- Teröristler rehineleri serbest bıraktı.
Tom pawned his wedding ring.
- Tom evlilik yüzüğünü rehin verdi.
Tom stole a precious stone and pawned it.
- Tom değerli bir taş çaldı ve onu rehin bıraktı.
He had to pawn his watch.
- O saatini rehin bırakmak zorunda kaldı.
Tom had to pawn his guitar in order to pay his bills.
- Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin bırakmak zorunda kaldı.