May I see the telephone directory?
- Telefon rehberine bakabilir miyim?
I'm not sure what his number is. You'll have to look it up in the telephone directory.
- Onun numarasının ne olduğundan emin değilim. Telefon rehberinde ona bakman gerekecek.
I went with the women so that I could guide them around Nagasaki.
- Nagasaki çevresinde onlara rehberlik edebilmem için kadınla birlikte gittim.
This hotel is far from deserving the four stars the guidebook gives it.
- Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.
Tom had a good mentor.
- Tom'un iyi bir rehberi vardı.
Look in the phone book.
- Telefon rehberine bakın.
I don't have a phone book.
- Bir telefon rehberim yok.
I looked up his phone number in the telephone book.
- Telefon rehberinde onun telefon numarasına baktım.
Look up the number in the telephone book.
- Telefon rehberindeki numaraya bakın.
Who's your guidance counselor?
- Rehber öğretmeniniz kim?
Do you sell any guidebooks written in French?
- Hiç Fransızca yazılmış rehber kitap satar mısın?
This hotel is far from deserving the four stars the guidebook gives it.
- Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.