Bende geriye bakmak ve yaptıklarım için pişman olmak eğilimi yoktur.
- I don't tend to look back and regret what I've done.
Herhangi bir şeyden pişman olmak istemiyorum.
- I don't want to regret anything.
Tom'un çok sayıda pişmanlıkları var.
- Tom has many regrets.
Yapmış olduğumdan hiçbir pişmanlık duymuyorum.
- I have no regrets for what I have done.
Hayatında geriye baktığında, o derin üzüntü duymuştur.
- She regretted deeply when she looked back on her life.
O ciddi bir hata üzerinde üzüntüsünü gösterdi
- She showed her regret over the serious mistake.
O, bu kayba son derece üzüldü.
- He deeply regretted this loss.
Biz, başvurunuzun kabul edilmediğini üzülerek bildiririz.
- We regret that your application has not been accepted.
Mervyn thought that he could detect a certain regretfulness in his companion's voice.
He regretted his words.
I regret that I have to do this, but I don't have a choice.