Banyo yaptıktan sonra oldukça tazelenmiş hissediyorum.
- I feel quite refreshed after taking a bath.
Fotoğrafla hafızasını tazeledi.
- She refreshed her memory with the photo.
Banyo yaptıktan sonra oldukça tazelenmiş hissediyorum.
- I feel quite refreshed after taking a bath.
Ben kırsalda bir hafta geçirdikten sonra tamamen tazelenmiş hissediyorum.
- I feel completely refreshed after spending a week in the country.
O, hafızasını tazelemek için resme baktı.
- She looked at the picture to refresh her memory.
Birisi hafızamı yenileyebilir mi?
- Can someone refresh my memory?
Sayfayı yeniledin mi?
- Did you refresh the page?
Bu belge, hafızanı tazeler mi?
- Does this document refresh your memory?
O, hafızasını tazelemek için resme baktı.
- She looked at the picture to refresh her memory.
O, hafızasını tazelemek için resme baktı.
- She looked at the picture to refresh her memory.
Ağustos ayında, iki ay süren teknolojik tazeleme kursum var.
- In August, I have a technological refresher course that lasts two months.
You can save your code, refresh your browser, and see a change instantly. This simple trick turns a lowly web browser into a development environment.