You must realize that prosperity does not last forever.
- Refahın sonsuza dek sürmeyeceğini fark etmelisin.
I wish you both happiness and prosperity.
- Her ikinize mutluluk ve refah diliyorum.
I'll live on welfare.
- Ben refah yaşayacağım.
She attended the lecture on social welfare.
- Sosyal refahla ilgili konferansa katıldı.
GDP isn't a measure of well-being.
- GSYİH refahın bir ölçüsü değildir.
Surely, in the present-day society, we might as well consider it natural that consumption plays an important role in the life of man and is closely related to his well-being and happiness.
- Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz.
The next two years are not expected to be prosperous.
- Gelecek iki yılın refah olması beklenmiyor.