I will live in prosperity.
- Ben refah yaşayacağım.
You need to understand that prosperity doesn't last forever.
- Refahın sonsuza kadar sürmediğini anlaman gerek.
He despised those who lived on welfare.
- Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.
I'll live on welfare.
- Ben refah yaşayacağım.
She was concerned about the well-being of her brothers.
- O, erkek kardeşlerinin refahı için endişeliydi.
Parents must look after the well-being of the their children.
- Ebeveynler, çocuklarının refahı için bakım yapmalıdır.
The next two years are not expected to be prosperous.
- Gelecek iki yılın refah olması beklenmiyor.