Tom declined to comment on the matter.
- Tom sorunla ilgili yorum yapmayı reddetti.
I intend to decline his offer to help me.
- Bana yardım etmek için yaptığı teklifi reddetmek niyetindeyim.
Tom knew there was no point in denying it.
- Tom bunu reddetmenin hiçbir anlamı olmadığını biliyordu.
I have to deny your request.
- İsteğini reddetmek zorundayım.
She rejected my proposal.
- O benim önerimi reddetti.
My neighbor rejected my request to cut his tree.
- Komşu ağacını kesme ricamı reddetti.