recurring regularly

listen to the pronunciation of recurring regularly
الإنجليزية - التركية
düzenli olarak tekrarlanan
constantly
sıkça
constantly
devamlı/sabit olarak
constantly
ikide bir
constantly
ikide birde
constantly
mükerrer olarak
constantly
sabit düzeyde
constantly
durmaksızın
constantly
sık sık

Tom sık sık kendisiyle çelişir. - Tom constantly contradicts himself.

Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir. - When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.

constantly
devamlı
constantly
sürekli

O, sürekli şikâyet ediyor. - He is constantly complaining.

O, sürekli mektuplar yazıyor. - She is constantly writing letters.

constantly
hiç durmadan
constantly
sürekli olarak

Amcam sürekli olarak ailesine başına bela olur. - My uncle constantly causes his family trouble.

Sürekli olarak isimleri unutuyorum. - I am constantly forgetting names.

constantly
daima

Daima kendi kendime lakırdı ederim. - I constantly talk to myself.

الإنجليزية - الإنجليزية
constantly
recurring regularly

    الواصلة

    recurring re·gu·lar·ly

    التركية النطق

    rikırîng regyılırli

    النطق

    /rēˈkərəɴɢ ˈregyələrlē/ /riːˈkɜrɪŋ ˈrɛɡjəlɜrliː/
المفضلات