Ödünç alabileceğim bir şerit metren var mı?
- Do you have a tape measure I could borrow?
Tom bantı yeniden sardı.
- Tom rewound the tape.
Tom eve vardığında ön kapısına bantlanmış bir zarf vardı.
- When Tom got home, there was an envelope taped to his front door.
Yayını kasete kaydet.
- Record the broadcast on tape.
Kasetleri güneşe maruz bırakma.
- Don't expose the tapes to the sun.