Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
- He died soon after he received the documents.
Belge tüm bölüm başkanlarına dağıtıldı.
- The document was distributed to all department heads.
Bu dökümanların ne olduğunu biliyor musun?
- Do you know what these documents are?
Burada ki tek problem, bu dökümanların çevirecek birilerinin olmaması.
- The only problem here is that there isn't anybody to translate these documents.
Tom evrakı Mary'nin masasına koydu.
- Tom put the document on Mary's desk.
Tom evraklara bir göz atıyor.
- Tom is looking through the documents.
Savaş suçlarını belgelemekten başka seçeneğim yoktu.
- I had no alternative but to document the war crimes.