O, nihai taslakla meşguldür.
- He is busy with the final draft.
Biz nihai bir karar aldık.
- We've made a final decision.
O, sonunda IBM'in başkanı oldu.
- He finally became the president of IBM.
Sonunda,gerçeği öğrendik.
- Finally we have learned the truth.
Planlar henüz kesinleşmiş değil.
- Plans haven't yet been finalized.
Karar henüz kesinleşmiş değil.
- The decision is not yet final.
Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum.
- I finally found time to sit down and read the newspaper.
Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti.
- According to the papers, the man has finally confessed.
Sonunda onu polise teslim etmeye karar verdik.
- We finally decided to give him over to the police.
O, sonunda IBM'in başkanı oldu.
- He finally became the president of IBM.