Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

recently; fresh

listen to the pronunciation of recently; fresh
الإنجليزية - التركية

تعريف recently; fresh في الإنجليزية التركية القاموس.

new
acemi

Aman tanrım, bir acemi aldı beni. - Oh my god, a newbie owned me!

new
yeni olarak
new
taze

Her şey taze ve yeni. - Everything's fresh and new.

new
yaş

Ne kadar yaşlanırsan, yeni bir dili öğrenmek o kadar zor olur. - The older you get, the more difficult it becomes to learn a new language.

Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar. - Older people are often afraid of trying new things.

new
new town önceden düzenlenmiş plana göre kurulmuş şehir banliyösü
new
{s} yeni

Fabrika, yeni cins bir araba üretiyor. - The factory is producing a new type of car.

Yeni Zelanda'da, halk İngilizce konuşur. - They speak English in New Zealand.

new
taz

Her şey taze ve yeni. - Everything's fresh and new.

new
görülmemiş
new
Yeni Ahit

Hiç Yeni Ahit'i okudun mu? - Have you ever read the New Testament?

new
New World Yeni
new
tazelenmiş
new
yeni çıkmış

Yumurtadan yeni çıkmış yavru kuşlar çok tüylü idi. - The newly hatched baby birds were way too feathery.

new
{s} keşfedilmemiş
new
new moon yeni ay
new
New Testament İncili Şerif
new
yeni keşfolunmuş
new
alışılmamış
new
(sıfat) modern, yeni, keşfedilmemiş, acemi, taze
الإنجليزية - الإنجليزية
new