Önemli bir karar aldı.
- He has made a significant decision.
Süper güçler silahsızlanmada önemli gelişme yaptılar.
- The superpowers made significant progress in disarmament.
Anlamlı farklılıklar bulundu.
- Significant differences were found.
Her sözcük anlamlıdır.
- Every word is significant.