Ne olduğunu okuyucularına anlatmak zorundaydı.
- He had to tell his readers what happened.
O genel okuyucular arasında popüler.
- He is popular among general readers.
Dikkatli bir okuyucu hatayı fark ederdi.
- A careful reader would have noticed the mistake.
Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.
- An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.
Bu kitap genç okurların kapasitesi dahilinde.
- This book is within the capacity of young readers.
Dergimizin okur sayısı binlercedir.
- Our magazine's readership numbers in the thousands.
Tatoeba kullanıcıları dört İdeal tipik gruba ayrılabilir: okuyucular, yazarlar, çevirmenler ve düzeltmenler.
- Tatoeba users can be divided into four ideal-typical groups: readers, authors, translators and proofreaders.
... again, has gotten a lot of readers. ...
... And if that's the case, and our readers are used to paying ...