reçeteyi

listen to the pronunciation of reçeteyi
التركية - الإنجليزية
prescriber
A person, such as a physician, who prescribes medication
One who prescribes
{i} one who orders medications and medical treatments
reçete
prescription

Sorry, we can't fill this prescription here. - Üzgünüm, bu reçeteyi burada dolduramam.

Take this prescription to your pharmacy. - Bu reçeteyi eczanenize götürün.

reçete
recipe

Mary can cook anything without using a recipe. - Mary reçete kullanmadan bir şey pişirebilir.

Mary can cook anything without recipes. - Mary reçetesiz her şeyi pişirebilir.

reçete
(doctor's) prescription
reçete
receipt
reçete
to prescribe
bu reçeteyi benim için hazırlar mısınız
Can you make up this prescription for me
reçete
formula
reçete
cure
reçete
prescription; recipe
reçete
rx
التركية - التركية

تعريف reçeteyi في التركية التركية القاموس.

reçete
Yol, yöntem, çare
reçete
Yol, yöntem, çare: "Reçete gibi kati ve veciz bir beyit ki, dört kelime ile bu derdin devasını söylüyor."- R. N. Güntekin
reçete
Yemek veya halk tedavisinde kullanılan ilâç tarifesi
reçete
Yemek veya halk tedavisinde kullanılan ilaç tarifesi: "Hele bir portakal şurubu reçetesini tarif etti..."- Ö. Seyfettin
reçete
Tedavi gören hastaya alması gereken ilaçları gösteren hekim tarafından yazılan ilaçların listesi
reçete
Üzerinde doktorun hastası için gerekli gördüğü ilaçlarla, bunların kullanılış biçimleri yazılı olan kâğıt
reçeteyi
المفضلات