Her gün tıraş olmak zorundayım.
- I have to shave every day.
Sen de tıraş olmak ister misin?
- Do you also want a shave?
Kapı uymuyorsa, düzgün şekilde kapanana kadar ahşabı biraz rendelemek zorunda kalabilirsin.
- If the door doesn't fit, you might have to shave off a bit of the wood until it closes properly.
Kapı uymuyorsa, düzgün şekilde kapanana kadar ahşabı biraz rendelemek zorunda kalabilirsin.
- If the door doesn't fit, you might have to shave off a bit of the wood until it closes properly.
Ya dondurma ya da rendelenmiş buz yemek istiyorum.
- I want to eat either ice cream or shaved ice.
Tom's face feels rough because he needs to shave.
- Toms Gesicht fühlt sich rau an, weil er sich rasieren muss.
He knows how to shave his beard.
- Er weiß, wie er sich den Bart zu rasieren hat.