Before going home, I have a few drinks to relax.
- Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.
Knowing how much school for my kids is costing, it's impossible to relax with a beer and take it easy.
- Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız.
Tom let out a big sigh of relief.
- Tom büyük bir rahatlama nefesi verdi.
Aspirin can provide quick relief for a headache.
- Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.
What do you do for relaxation?
- Rahatlamak için ne yapıyorsun?
Sami showed Layla some relaxation exercises.
- Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.