التركية - الإنجليزية
تعريف raf في التركية الإنجليزية القاموس.
- {i} rack
In the luggage rack there are five suitcases.
-Bagaj rafında beş bavul var.
Tom closed his umbrella and put it in the umbrella rack near the door.
-Tom şemsiyesini kapattı ve onu kapının yanındaki şemsiye rafına koydu.
- {i} shelf
Please put the book on the shelf.
-Lütfen kitabı rafa koy.
I have read every book on the shelf.
-Raftaki her kitabı okudum.
- console
- bracket
- on shelf
- raf ömrü
- Shelf life
- raf malzemesi
- shelving
- raf üzerine asılan süs
- lambrequin
- destekli raf
- (Mekanik) bracket
- yuvarlak raf
- roundel
- raf ömrü
- shelf-life
- arka raf
- parcel shelf
- raflar
- shelving
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف raf في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- Royal Air Force
- Rote Armee Fraktion (Red Army Faction)
- {i} aviation branch of the United Kingdom's armed forces
- The RAF is the air force of the United Kingdom. RAF is an abbreviation for `Royal Air Force'. An RAF helicopter rescued the men after the boat began taking in water. Royal Air Force. the Royal Air Force the British air force
- Resource Allocation Frame
- Reference ATN Facility
- a Marxist and Maoist terrorist organization in Germany; a network of underground guerillas who committed acts of violence in the service of the class struggle; a successor to the Baader-Meinhof Gang; became one of Europe's most feared terrorist groups; disbanded in 1998
- the airforce of Great Britain
- Royal Air Force of Great Britain
- Resource Allocation Formula
- Royal Air Force (Britain)
التركية - التركية
تعريف raf في التركية التركية القاموس.
- Üstüne öteberi koymak için dolaba veya bir dolabın içine birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta veya metal levha
- Sergen
- Üstüne öteberi koymak için dolaba veya bir dolabın içine birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta veya metal levha: "Yemek paketini, raflarda yer bulamadığı için masa üstüne koydu."- M. Ş. Esendal
- ingiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri
- A'RAF
- (Osmanlı Dönemi) (Arf. C.) Sırt, tepe. Özel manası Cennetle Cehennem arası bir yer.(Arf, herhangi bir yüksek yer demektir ki, bu münâsebetle atın yelesine, horozun ibiğine arf denilmiştir.)(A'raf, meşhur bir kavle göre Cennet ile Cehennem arasındaki hicabın, surun yüksek tepeleri demek olur. İbni Abbastan sıratın şerefeleri diye bir kavil de mervidir. Fakat Hasanı Basri Hazretleri demiştir ki, A'raf ma'rifettendir. Ve mânâ "Ehl-i Cennet ile ehl-i Nârı simalarından tanımak üzere bir takım rical vardır demektir. Kendisine bu
- A'RAF SURESİ
- (Osmanlı Dönemi) Kur'an-ı Kerim'in 7. suresidir. Mekke-i Mükerremede nâzil olmuştur. Suret-ül Mikat, Suret-ül Misak, Elif lâm mim sâd gibi isimleri de vardır
- açık raf
- Kitaplıklarda ve mağazalarda kitapların ve malların kolaylıkla seçilebilmesini sağlamak üzere yapılmış sergen
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - التركية
تعريف raf في الإنجليزية التركية القاموس.
- (Askeri) İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri (Royal Air Force (UK))