O, iş için kalifiye değil.
- He is not qualified for the job.
Görev için kalifiye olması onun en az iki yılını alacak.
- It will take him at least two years to be qualified for that post.
Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
- It will take her at least two years to be qualified for that post.
Tom bir kalp cerrahı olmak için niteliklidir.
- Tom is qualified to be a heart surgeon.
Tom bu iş için Mary kadar vasıflı değil.
- Tom isn't as qualified for the job as Mary is.
Bunu yapmak için vasıflı tek kişiyim.
- I'm the only one qualified to do this.
Ofis işin ehli insanlarla dolu.
- The office is full of competent people.
Sanırım o işin ehli biridir.
- I think he's a competent person.
Bana çok yetkili bir kişi olduğun söylendi.
- I've been told that you're a very competent person.
Yeni garson çok daha yetkili olmalıdır.
- The new waiter should be much more competent.
Guatemala bir defasında muz cumhuriyeti olarak nitelendirilmişti.
- Guatemala was once qualified as a banana republic.
O bir doktor olarak nitelendirilir.
- He is qualified as a doctor.
Guatemala bir defasında muz cumhuriyeti olarak nitelendirilmişti.
- Guatemala was once qualified as a banana republic.
Biz son derece ustayız.
- We are extremely competent.
İki ya da üç tane oldukça yetenekli asistanı vardı.
- He had two or three rather competent assistants.
Sanırım o yeteneklidir.
- I think he's competent.
İndirime hak kazanmak için ne kadar erken rezervasyon yapmalıyım?
- How early do I have to make a reservation to qualify for the discount?
he balmes and herbes thereto applyde, / And euermore with mighty spels them charmd, / That in short space he has them qualifyde, / And him restor'd to health, that would haue algates dyde.
... And you are well qualified to have answered that last ...
... we find some ' some women that are also qualified?†...