تعريف publishing في الإنجليزية التركية القاموس.
- yayıncılık
Masaüstü yayıncılık programları özellikle bu amaç için oluşturulmuştur.
- Desktop publishing programs are created especially for this purpose.
O iki yıldır bir yayıncılık şirketinde.
- She has been with a publishing company for two years.
- (Bilgisayar) yayımlanıyor
- (Kanun) neşretme
- neşir
- yayınlayarak
- yayımcılık
- yayımla
- yayım
- {i} yayınlama
- yayın
Bugünden sonra el yazmasını bir yayınevine göndermek istiyorum.
- After today, I want to send the manuscript to a publishing house.
Dan yayın evinden iki tane kitap sipariş etti.
- Dan ordered two books from the publishing house.
- {f} bas: prep.yayınlayarak,yayıncılık
- yayınlanması
- publishing house
- yayınevi
Bugünden sonra el yazmasını bir yayınevine göndermek istiyorum.
- After today, I want to send the manuscript to a publishing house.
- publish
- yayınlamak
Dan bir kitap yayınlamak istedi.
- Dan wanted to publish a book.
Kitabımı yayınlamak zorundayım.
- I have to publish my book.
- publish
- yayımlamak
Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.
- Dan was under pressure to publish his scientific articles.
- publishing agreement
- yayın sözleşmesi
- publishing firm
- yayınevi
- publishing scheme
- yayın planı
- publishing services
- yayım hizmetleri
- publishing business
- yayıncılık hayatı
- publishing business
- yayıncılık işi
- publishing contract
- (Kanun) yayın sözleşmesi
- publishing contract
- (Kanun) neşir mukavelesi
- publishing coordinator
- yayın koordinatörü
- publishing date
- yayınlama tarihi
- publishing industry
- yayıncılık endüstrisi
- publishing to
- (Bilgisayar) yayımlandığı yer
- publishers and publishing
- yayınevleri ve yayıncılık
- publish
- {f} basmak
- desk top publishing
- masa üstü-yayıncılık
- desktop publishing
- masa üstü yayıncılık
- publish
- yayımlatmak
- publish
- açık etmek
- publish
- (Bilgisayar) sunucuda
- publish
- yaymak
- publish
- söylemek
- submit for publishing
- baskıya vermek (gazete vb)
- desk top publishing
- masa üstü yayıncılık
- desktop publishing
- masaüstü yayıncılık
- first publishing
- ilk yayım
- publish
- açığa vurmak
- publish
- açıklamak
- publish
- herkese yaymak
- publish
- yayınla
Profesör White, geçen yıl ilk kitabını yayınlandı.
- Professor White published his first book last year.
Senin kitabın ne zaman yayınlanacak?
- When will your book be published?
- publish
- {f} (kitap, dergi v.b.'ni) basmak/bastırmak
- publish
- {f} ortaya dökmek
- publishing house
- yayın evi
- computer aided publishing
- (CAP) bilgisayar destekli yayin
- desktop publishing
- masaüstü yayımcılık
- electronic publishing
- Elektronik Yayıncılık
- history publishing
- tarih yayıncılığı
- literature publishing
- edebiyat yayıncılığı
- magazine publishing
- dergi yayıncılığı
- magazine publishing
- dergi çıkartma
- magazine publishing
- (Basın) dergicilik
- publish
- {f} duyurmak
- publish
- {f} çıkarmak
- publish
- bastırmak
- publish
- {f} ilan etmek
- publish
- {f} kamuoyuna açıklamak
- publish
- yayımla
Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
- The book was published posthumously.
1935'de bir yazar, annesi tarafından sağlanan fonla bir şiir kitabı yayımlattı. İthaf yazısında, onun kitap müsveddesini kabul etmeyen tüm editörlere teşekkür etti.
- In 1935 a writer published a book of poetry with funds provided by his mother. In the dedication he thanked all the editors who had rejected his manuscript.
- publish
- {f} ileri sürmek
- publish
- basıp yaymak
- publish
- ifşa etmek
- publish
- neşretmek
- softcopy publishing
- elektronik yayımcılık