Kitabımı yayınlamak zorundayım.
- I have to publish my book.
Dan bir kitap yayınlamak istedi.
- Dan wanted to publish a book.
Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.
- Dan was under pressure to publish his scientific articles.
Hem editör hem de yayımcı benim kuzenlerim.
- The editor and the publisher are both my cousins.
Editör ve yayıncı benim kuzenimdir.
- The editor and publisher is my cousin.
Senin kitabın ne zaman yayınlanacak?
- When will your book be published?
Bu yerel gazete, haftada bir yayınlanır
- This local newspaper is published once a week.
Uyuşturucu ile ilgili suçlar konusunda Doyle'nin çalışmasında sunulan argüman bir beyaz kağıt olarak ilk kez yayımlandı.
- The argument presented in Doyle's study was first published as a white paper on drug-related crimes.
Kitabın ne zaman yayımlanacak?
- When will your book be published?
Hem editör hem de yayımcı benim kuzenlerim.
- The editor and the publisher are both my cousins.
Bu yayımcı kesinlikle her şeyi yayınlayacak.
- This publisher will publish absolutely anything.
... If the publishers are happy to give them to us, Googlebot ...
... And Googlebot's job is to help the publishers, the people who ...