O, ana branş olarak çocuk psikolojisi eğitimi alıyor.
- She majors in child psychology.
Tom psikoloji alanında uzmanlaşmıştır.
- Tom majored in psychology.
Babam bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesine teslim edildi.
- My father was committed to a psychiatric hospital.
Gerçeklik ve gerçek dışılık, kişinin ruhu için önemlidir.
- Reality and irreality are both important for one's psyche.
Benim için sürpriz oldu, ünlü psikolog çocuk kaçırmakla suçlandı.
- To my surprise, the noted psychologist was accused of a kidnapping.
Tom ayda bir ya da iki kez bir psikiyatristle görüşür.
- Tom sees a psychiatrist once or twice a month.
Sami, Leyla'nın psikiyatrik durumunu daha da kötüleştirdi.
- Sami made Layla's psychiatric condition worse.
Bir psikiyatrik bozukluk için tedavi oldum.
- I've been treated for a psychiatric disorder.
the psych ward.
... as psych like i said before it's printed synthesis on it ...