Senin sağduyunu takdir ediyorum.
- I appreciate your prudence.
Sağduyu asla çok fazla değildir.
- Prudence is never too much.
Onu geç kalmaya karşı uyardım.
- I cautioned him against being late.
Sınıfta aşikar bir şekilde sigara içen lise öğrencileri ve onları uyaramayan öğretmenler cezalandırılacak.
- High school students who flagrantly smoke in class and the teachers who can't caution them will be punished.
Prudence supposes the value of the end to be assumed, and refers only to the adaptation of the means. It is the relation of right means for given ends. - William Whewell.