People are protesting against nuclear weapons.
- İnsanlar nükleer silahlara karşı protesto ediyor.
All the students protested against the war.
- Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
The sinking of the RMS Lusitania caused an international outcry.
- RMS Lusitania'nın batması uluslararası bir protestoya neden oldu.
The police used tear gas against the protesting students.
- Polis protestocu gençlere karşı biber gazı kullandı.
He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
- O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
The assembly voted to protest against any nuclear armament.
- Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.
Today, some websites are blacked out to protest against SOPA and PIPA.
- Bugün bazı web siteleri SOPA ve PIPA'yı protesto etmek için karartılmıştır.
He didn't open his mouth to protest.
- O, protesto etmek için ağzını açmadı.
He said the South had good reason to protest.
- Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.
He said the South had good reason to protest.
- Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.
He protested against the new plan.
- O yeni planı protesto etti.
These protests are engineered by the CIA.
- Bu protestolar CIA tarafından planlanmıştır.
Monday's protests were mostly peaceful.
- Pazartesinin protestoları çoğunlukla barışçıldı.
Beth protested, but her mother reminded her that she was incredibly fat.
- Beth protesto etti, ancak annesi onun inanılmaz şişman olduğunu hatırlattı.
All the students protested against the war.
- Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
Tom opened his mouth to protest.
- Tom protesto etmek için ağzını açtı.
He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.
- Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.