تعريف pron. someone; anybody, somebody في الإنجليزية التركية القاموس.
- anyone
- hiç kimse
Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler.
- They said they hadn't seen anyone.
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
- anyone
- herhangi biri
Tom Fransızcayı başka herhangi birinden daha iyi konuşur.
- Tom speaks French much better than anyone else.
Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.
- Well, yes, but I don't want anyone to know.
- anyone
- i., zam., bak. anybody
- anyone
- herhangi birisi
Neden herhangi birisi dikkat etmeli?
- Why should anyone care?
O, herhangi birisine olabilirdi.
- It could happen to anyone.
- anyone
- kimse
Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum.
- Hide this in a safe place. I don't want anyone getting their hands on it.
- anyone
- biri
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
- Anyone can cultivate their interest in music.
Herhangi biri onu yapabilir.
- Anyone could do that.
- anyone
- kim
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
- Give help to anyone who needs it.
- anyone
- herkes
O, anne ve babası dışında herkesten eleştiri kabul eder.
- She accepts criticism from anyone but her parents.
O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir.
- He is richer than anyone else in this town.
- anyone
- birisi
Birisi soruma cevap verebilir mi?
- Can anyone answer my question?
Tom birisi ya da bir şey tarafından gözdağı verilen insan türü değildir.
- Tom isn't the kind of person who is intimidated by anyone or anything.
- anyone
- herhangi bir kimse
Burada herhangi bir kimseyi tanımıyorum.
- I don't know anyone here.
Bu soğuk yerde güvenebileceğin herhangi bir kimse var mı?
- Is there anyone you can trust in this cold place?
- anyone
- kim olsa
