Üzgünüm, fakat önceden verilmiş sözüm var.
- I'm sorry, but I have a prior engagement.
Daha önceden herhangi bir deneyim gerekli değildir.
- No prior experience is necessary.
Önceliğin ne olması gerektiğine karar verememek en büyük sorundur.
- Not being able to decide what the priority should be is the biggest problem.
Tazelik bizim önceliğimizdir.
- Freshness is our top priority.
Önceki uyarılar yoktu.
- There were no prior warnings.
Önceki deneyim gerekli değildir.
- No prior experience is required.
Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesi bizim en öncelikli konularımızdan biridir.
- Colonization of other planets is one of our top priorities.
Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesini en öncelikli konularımızdan biri yapmalıyız.
- We must make colonization of other planets one of our top priorities.
Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.
- Being less urgent, this plan is lower in priority.
Üzgünüm, fakat önceden verilmiş sözüm var.
- I'm sorry, but I have a prior engagement.
Tom'un eski suç kaydı yok.
- Tom has no prior criminal record.
The doctor had known three months prior.