Biz aynı kumaştan kesilmişiz.
- We are cut from the same cloth.
Bu kumaş iyi ütülenir.
- This cloth irons well.
Kız bir parça bezden bir bebek yaptı.
- The girl made a doll out of a piece of cloth.
Niçin bu bezle ayakkabıları parlatmıyorsun?
- Why don't you polish the shoes with this cloth?
Onlar masaya örtü örttüler.
- They covered the table with a cloth.
Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.
- Kate spread the cloth over the table.