price per unit of insurance

listen to the pronunciation of price per unit of insurance
الإنجليزية - التركية
sigorta birim fiyat
rate
{i} oran

İşsizlik oranı durgunluktan dolayı %5'e yükseldi. - The unemployment rate went up to 5% because of the recession.

Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı. - Falling interest rates have stimulated the automobile market.

rate
{i} değer

Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer. - The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.

Bunu nasıl değerlendirirdin? - How would you rate that?

rate
{i} hız

Saatte üç mil hızla yürüdüler. - They walked at the rate of three miles an hour.

Onun senkronizasyon hızı arzulanan bir şey bırakmadı. - His synchronizing rate left nothing to be desired.

rate
{f} sınıflandırmak
price per unit
birim fiyatı
rate
farzetmek
rate
(Bilgisayar) faiz_oranı

Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor. - He lends money at a high rate of interest.

rate
değerini tahmin etmek
rate
olarak değerlendirmek
rate
nispet
rate
gözü ile bakmak
rate
{f} fiyat belirlemek
rate
{i} derece
rate
{i} değer, fiyat, ücret: hourly rate saat başına
rate
{f} layık olmak
rate
{i} belediye vergisi (İng.)
rate
mülk vergisi
rate
{f} sayılmak
rate
{f} hak etmek
rate
{i} bedel
الإنجليزية - الإنجليزية
rate
price per unit of insurance

    الواصلة

    price per Unit of insur·ance

    التركية النطق

    prays pır yunıt ıv înşûrıns

    النطق

    /ˈprīs ˈpər ˈyo͞onət əv ənˈsʜo͝orəns/ /ˈpraɪs ˈpɜr ˈjuːnət əv ɪnˈʃʊrəns/
المفضلات