Tom Mary'yi önceden kazdığı çukura indirdi.
- Tom dumped Mary's body into the hole he had dug previously.
Tom önceden bir sarhoştu ama şimdi bir yeşilaycı.
- Tom was previously a drunk, but now he's a teetotaler.
1997 yılından beri küresel ısınma, daha önce tahmin edilenden iki kat daha hızlı daha meydana geldi.
- Global warming since 1997 has occurred more than twice as fast as previously estimated.
Bu cümle daha önce Tatoeba projesine eklenmedi.
- This sentence has not previously been added to the Tatoeba project.
Daha önceden herhangi bir deneyim gerekli değildir.
- No prior experience is necessary.
Sanığın önceden hiçbir mahkumiyeti yok.
- The defendant has no prior convictions.
Önceki deneyim gerekli değildir.
- No prior experience is required.
Önceki uyarılar yoktu.
- There were no prior warnings.
Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesi bizim en öncelikli konularımızdan biridir.
- Colonization of other planets is one of our top priorities.
Diğer gezegenlerin sömürgeleştirilmesini en öncelikli konularımızdan biri yapmalıyız.
- We must make colonization of other planets one of our top priorities.
Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.
- Being less urgent, this plan is lower in priority.
Önceliğin ne olması gerektiğine karar verememek en büyük sorundur.
- Not being able to decide what the priority should be is the biggest problem.
Tom'un eski suç kaydı yok.
- Tom has no prior criminal record.
The doctor had known three months prior.
... fix this system. Including Senators previously who had supported it on the Republican side. ...
... So you see here that there's one album that I previously ...