preter-

listen to the pronunciation of preter-
الإنجليزية - التركية
(önek) -den öte
ötesinde
beyond
ötesinde

Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı. - The patient was quite beyond help, so that the doctors could do no more.

Gemi ufkun ötesinde kayboldu. - The ship disappeared beyond the horizon.

beyond
in ötesinde
beyond
{e} den öte
beyond
-den sonra
beyond
daha ileride
beyond
-den öte
beyond
-den başka
beyond
ileri
beyond
-ın dışında
beyond
ötesine

Tom onun ötesine gitti. - Tom went beyond that.

Termosfer içinde sıcaklıklar sürekli olarak 1.000 derece Celsius'un hayli ötesine yükselir. - Within the thermosphere, temperatures rise continually to well beyond 1,000 degrees C.

beyond
öteye

Takımım hiç çeyrek finalden öteye gidemedi. - My team has never advanced beyond the quarter-finals.

beyond
-den daha geç/sonra
beyond
ötede/öteye
beyond
(zarf) aşırı, ötesinde, öte
beyond
dışında

Hayatın gizemi insan anlayışının dışındadır. - The mystery of life is beyond human understanding.

İnsan bünyesi, Dünya dışındaki ortamlara uyum sağlayabilecek kadar esnek mi? - Is the human condition flexible enough to adapt to environments beyond Earth?

beyond
-in ötesinde,ötesinde
beyond
z. ötede; öteye. edat
beyond
ölüm sonrası yaşam
beyond
çok

Tom kazandığından çok para harcıyor. - Tom lives beyond his means.

Onlar kazandıklarından çok para harcıyorlar. - They live beyond their means.

الإنجليزية - الإنجليزية
beyond
<span class="word-self">preterspan>
A prefix signifying past, by, beyond, more than; as, preter- mission, a permitting to go by; preternatural, beyond or more than is natural
preter-
المفضلات