Tom mülteci statüsü için başvuruda bulundu.
- Tom applied for refugee status.
Pahalı bir araba bir statü sembolüdür.
- An expensive car is a status symbol.
Bir durum raporu istiyorum.
- I want a status report.
Lütfen hemen bana durumun ne olduğunu bildirir misin?
- Would you please let me know what the status is right away?
The king has status in his kingdom, and the pauper has status within his immediate group of peers.